Dikmenspor'a Hoş Geldiniz İyi Bilgilendirmeler
   
 
  Dikmenspor Özel
 
"Kocakaya Zepka'ya yalvardı!"
At yarışı futboldan sonra yıllardır bu memleketin en büyük tutkularından biri. Şöyle geriye doğru gittiğimde Johnny Guitar, Yavuzhan, Bold Pilot, Trapper, Caş, Haberbatur, Bozdağ, İslambol, Tansel, Mirhat gibi efsane atların yarışlarına tanık olmuş biri olarak kendimi de şanslı hissediyorum. Bir çoğunu Veliefendi'de izleme şansı buldum. Tabii bu efsane atların yanında efsane jokeyler de vardı bu pistlerde.. Süleyman Akdı, Ahmet Atçı, Ertül Cankılıç, Engin Yalçın, Davud Akdı, Akın Özdeniz gibi. Hala başarılı olarak bu mesleği sürdüren Halis Karataş, Selim Kaya, Fuat Çakar ve Sadettin Boyraz'ı da eklemek gerekir bu kadroya.

 

Uzun süre sonra Veliefendi'nin yolunu tutuyorum. Yarış dünyasının duayen isimlerinden Hasan Saydam ve efsane jokeylerimizden Davud Akdı ile yaptığım röportajların üzerine bu üçüncü söyleşi olacak Veliefendi'de. Yarış spikerliğini başarıyla sürdüren sevgili Taner Tomaçoğlu'nun sesini tüm yarışseverler gibi ben de çok iyi biliyordum ancak bu sesin sahibini tanıma fırsatını 2 saati aşkın süren bu röportajla birlikte gerçekleştirmiş oldum. Yarışseverlerin merak ettiği tüm soruları Tomaçoğlu içtenlikle yanıtladı...

- Yarışsever sizin sesinizi tanıyor ama Taner Tomaçoğlu kimdir bilmiyor. Kısa bir özgemişinizi öğrenebilir miyiz? At yarışı sevgisi nerden geliyor?

15 Nisan 1972 İstanbul doğumluyum. İlk at yarışına ilgim sene 1996-97 ATV Kasımpaşa stüdyolarında başladı. Yarış programı yapan bir ağabeyimiz vardı radyoda. Benden seslendirme yapmamı istemişti. O dönem 100 milyar liralık bir kupon tutturulmuş ve ben radyoda bunun tanıtım reklamını seslendirmiştim. Tabii ilgimi çekti bu. 100 milyarlık bir rakam sonuçta. O gün de o ağabeyimiz ortak altılı için bize teklifte bulundu. Ben ve bayan bir dj arkadaşımız o zamanki para ile 250 bin lira vererek altılıya ortak olduk. Ama ilk ayaktan yattık. O günden sonra atlarla haşır neşir olmaya başladık. İşte her gün elimde bülten, galop felan çalışıyoruz radyoda. Acemi şansı derler ya, çok vakit geçmeden ilk altılımı tutturdum ve 29 milyon kazandım. Tabii sonrasında uzun süre hep kaybettik. İş güç derken ben de bir süre ara verdim.

- Ne kadar sürdü bu ara?

Yaklaşık 3-4 sene kadar. O dönem yurtdışına çıktım. Dönüşte Sabancı Holding'te ve Doluca'da çalıştım bir süre. Sonra gazete bir gün ilan gördüm, sene 2005. TJK'ya yarış spikeri aranıyor. Hemen başvurdum ve Reşat Köstem beni stüdyoya sokup deneme bir yarış anlattırdı. Hiç unutmam, İsmail Türüt'ün Delfina isimli atının kazandığı yarışı ilk anlattım. Tabii eski bir yarış bu, banttan izleyip anlattım. Barış Kurdu ile kazanmıştı. Süratli bir safkandı. Açıkcası benim işimi de kolaylaştırmıştı. Sıkıştığım zaman "Delfina önde, Delfina önde.." diyerek toparlıyordum. Beğenildim, ses tonumun ve diksiyonumun iyi olduğunu söylediler. Ve o gün bugündür 4 yıldır TJK'da yarış spikerliği yapmaktayım.



Kim bu 17 numara?
Süper Lig'in ilk yarısında gösterdiği performansla dikkatleri üzerine çekti. Ligin ikinci yarısında ise hedefleri daha büyük. Bahsettiğimiz bu futbolcu Gençlerbirliği'nin başarılı sol kanat oyuncusu Hurşut Meriç. Hurşut, Antalya’da editörümüz Hilmi Sever'in sorularını yanıtladı.

Hollanda'da alt yapı eğitimini alan ve biraz geç tanıdığımız Hurşut, Gençlerbirliği'nde olmaktan dolayı çok mutlu. Ama tabii ki her futbolcunun olduğu gibi onunda gönlünde Milli Takım ve dört büyüklerde forma giymek var.

Şimdi bu röportajla sizleri başbaşa bırakıyoruz...

-Önce isminle başlayalım. Türkiye'ye ilk geldiğin dönemde fazlasıyla karıştırıldı. Hurşit değil, Hurşut değil mi ismin?

"Evet Hurşut. Ölen dedemin ismin bu nedenle ayrı bir önem taşıyor. Ama dediğiniz gibi sürekli olarak karıştırılıyor."

-Anlamı nedir peki?

"Onu ben de bilmiyorum."

-Futbola nasıl başladın? Seni kısaca tanıyabilir miyiz?

"16 yaşında AZ Alkmaar'ın alt yapısına girdim ve orada yetiştim, daha sonra üç sene amatörde oynadım. Ardından 24 yaşında Den Haag'a transfer oldum. Ve şu anda da Gençlerbirliği'ndeyim."

-Ligin ilk yarısında dikkat çeken oyunculardan birisin. 24 yaşında ancak Hollanda 1. Ligi'nde forma giyebilmişsin. Senin için geç keşfedilmiş bir yetenek diyebilir miyiz?

"Hollanda'da hemen şans vermiyorlar. Orada oynayan Türk futbolcusu yok gibi. İlk sene Den Haag'da ikinci ligde oynadık, daha sonra 1. Lig'e çıktık."
-Gençlerbirliği'ne transferin nasıl oldu?

"Cem Onuk beni izlemek için Hollanda'ya geldi ve daha sonraki görüşmeler olumlu geçti, transferim gerçekleşti."

-Eğlenceli bir insan olduğunu duyduk.

"Genç bir takımız, ortamamız çok iyi. Arkadaşlarımızla sürekli şakalaşırız. Ben de gülmeyi ve güldürmeyi çok seviyorum."

-Hollanda'da sana 'Boğaz’ın Maradonası' diyorlarmış...

"Amatör kümedeki başkanımız bana bu ismi verdi. Çok fazla çalım atıp, şık goller atıyordum ve başkanımız da bu ismi bana yakıştırdı."

"SAĞ AÇIKTA DAHA RAHATIM"

-Sol kanatta oynuyorsun...

"Burada sol kanatta oynuyorum, sol ayaklıyım. Hollanda'da sağ kanatta oynuyordum, ters ayakla. Bazen burada da Burhan ile yerlerimizi değiştiriyoruz."

-Sen kendini nerede rahat hissediyorsun?

"Sağ kanatta daha rahat hissediyorum. Ters ayakla rakibi daha çok şaşırtabiliyorsunuz."

-Hollanda'da genç milli takımlarda forma giymedin. Türk Milli Takımı'nda bir teklif aldın mı?

"Şu ana kadar bir teklif gelmedi."

"TÜRK MİLLİ TAKIMI'NDA OYNAMAK HAYALİM"

-Türkiye ve Hollanda'dan teklif gelse hangisini kabul edersin?

"Tabii ki Türk Milli Takımı'nı. Hep bunu hayal ettim."

-Thomas Doll ile ilgili neler söyleyeceksin?

"Çok kaliteli bir hoca, iyi anlaşıyoruz. Bana çok yardımcı oluyor, sık sık uyarıyor, nasıl daha iyi olabileceğimi, nasıl daha iyi çalım atabileceğimi gösteriyor. Her şeyden anlıyor, futbolculuk kariyerinde de çok büyük bir isimdi ve bu da bizi anlamasını kolaylaştırıyor."

-Gençlerbirliği ligin ilk yarısında beklenmeyen puan kayıpları yaptı. Bunu neye bağlıyorsun?

"Maçlarda daha fazla konsantre olmalıyız. Diyarbakırspor ve Manisaspor karşısında beklemediğimiz puanlar kaybettik. İnşallah ligin ikinci yarısında herkes daha iyi bir Gençlerbirliği görecek."

-G.Birliği ligin ikinci yarısını nerede bitirir?

"Biz Avrupa'ya gitmek istiyoruz. Ligin başından beri hedefimiz ilk 7 içinde bitirmek. Çok iyi bir takımız, aile havası var, üst sıralara çıkmak istiyoruz. İlk yarıda yaptığımız basit puan kayıplarını yapmadan, hakettiğimiz yerde ligi bitirmeyi düşünüyoruz."

"TÜRKİYE'DE BİRE BİR KALAMIYORSUN"

-Hollanda Ligi ile Türkiye Ligi'ni kıyaslamanı istesek...

"Hollanda Ligi'nde oynamak daha kolay, çünkü çok serbestsin. Topu alıp, dönüp ne yapabileceğini düşünebilirsin. Ama Türkiye'de topu ayağına alır almaz hemen rakip oyuncular basıyor."

-Hollanda'da çok fazla gol atılıyor. Buradan savunmaya fazla önem verilmediğini çıkartabilir miyiz?

"Çok süratli sağ açık, sol açık ve forvetler var. Ve bu oyuncular hep birebir kalabiliyor, ama Türkiye'de böyle bir şey yok. Savunmalar hep çok kalabalık, burada mücadele çok. Sol açık sürekli olarak sol beke yardım ediyor, ön liberolar stopere çok yanaşıyor. Böylelikle de gol pozisyonuna girmek zorlaşıyor."

 
  Bugün 32533 ziyaretçikişi burdaydı! Dikmenspor tasarlayan:www.anadolufrm.com iyi günler  
 
I love Google :) Stemap Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol