Dikmenspor'a Hoş Geldiniz İyi Bilgilendirmeler
   
 
  Galatasaray
 
Favorisi Galatasaray
Beşiktaş ve Galatasaray'ın eski teknik direktörlerinden Mircea Lucescu, Galatasaraylı Arda'ya övgüler yağdırarak, ''Arda gibi oyuncuyu kim almak istemez?'' dedi. Zaman Gazetesi'nin ''Yılın sporcusu'' ödül töreninde açıklamalarda bulunan Lucescu, ''Arda çok iyi bir oyuncu. Tanınmış, büyük bir yetenek. Halk tarafından çok seviliyor. Çok güzel bir oyunu var. Bir gün yurt dışında büyük bir ekipte oynaması mümkün olabilir'' diye konuştu.

 

Lucescu, daha önce Türk Milli Takımı için adaylar arasında gösterilmesi konusundaki bir soruyu da şöyle yanıtladı: ''Milli takım için adaylar arasında ben olamazdım. Benim kontratım vardı ve bırakamazdım. Kontratımı bitirmeden böyle bir şey yapamazdım. Türkiye Futbol Federasyonu, Hiddink gibi önemli bir antrenörü aldı. Çok büyük bir tecrübe, büyük bir hoca. Şimdiye kadar çalıştırdığı milli takımları önemli yerlere getirdi. Başarılı olmaması için bir sebep yok. Bundan sonraki şampiyonaya katılım çok önemli. 2012'de Ukrayna'daki finalde, temmuz ayında final oynarken görmek isterim. Neden olmasın, çok güzel olur.''

-''ŞAMPİYONLUKTA GALATASARAY AVANTAJLI''-

Lucescu, Türkiye Ligi'ni vakit bulduğu zamanlarda takip ettiğini, şu anda 5 puan önde bulunan Galatasaray'ın avantajlı olduğunu söyledi.

Beşiktaş ve Galatasaray'da geçirdiği zamanı hiçbir zaman unutamayacağını kaydeden Rumen çalıştırıcı, şöyle konuştu: ''Türkiye Ligi'ni vakit bulabildiğim sürece izliyorum. Benim kendi mesleğim için çok önemli. Ekipler nasıl oynuyor, hangi zorluklar var? Türk futbolu kendi içinde oynadığı zaman çok önemli maçlar çıkıyor. Her zaman güzel oyun olabiliyor. Herkes birbirini yeniyor. Eskiden 3 büyüğün arasına bir tek Trabzonspor giriyordu, ama son iki sezonda Sivasspor, bu sezon da Bursaspor gibi değişik Anadolu ekipleri girebiliyor, eskisi gibi değil. Galatasaray 5 puan önde olduğundan şampiyonluk için önemli bir avantajı var, ama bu çok da kolay değil.''


08.03.2010
Kaynak : AA


Arda haftaya yok!
Galatasaray'ın kaptanı Arda Turan, Eskişehirspor maçında gördüğü sarı kart nedeniyle cezalı duruma düştü. Arda faul beklediği bir pozisyon sonrasında oyun devam edince, hakem Bülent Yıldırım'a itirazını sert bir şekilde yaptı. Yıldırım da Arda'ya sarı kartını gösterdi.

 

Arda gördüğü bu kart nedeniyle Galatasaray'ın önümüzdeki hafta Ali Sami Yen'de Ankaragücü ile oynayacağı maçta forma giyemeyecek.


08.03.2010
Kaynak : Dikmenspor


Baros'a Fransız takibi!
Fransa Ligue 1 takımı Olympique Marseille, bir türlü takımda yerini bulamayan İspanyol Fernando Morientes ile büyük bir ihtimalle bu yaz yollarını ayıracak.

Forvette olası bir boşluğu doldurmak için Brezilyali Brandao'nun yanına bir forvet arayışları içine giren Marsilya yetkililerinin, Galatasaray ile sözleşmesi 2011'de bitecek ve hala kontratını yenilememiş olan Milan Baros ile yakından ilgilendikleri Foot 365 internet sitesinden duyuruldu.

Ayrıca haberde Galatasaray ile Olympique Marseille ilişkilerinin gergin olduğunu da duyuran Foot 365 internet sitesi, Milan Baros'un "bitti" düşüncelerine rağmen Galatasaray'da çok başarılı bir sezon geçirdiğini ve teknik direktör Rijkaard'ın vazgeçemediği kilit futbolculardan biri olduğunuda duyurdu.
 

08.03.2010
Kaynak : DHA


Jo
ao kalmak istiyor!

Galatasaray'ın Brezilyalı golcüsü Joao Alves, Galatasaray Televizyonu'nda yayınlanan “Kaleydoskop” programına konuk oldu.

Jo ile gerçekleştirilene röportajı sizlere aktarıyoruz...

-En baştan başlayalım. Galatasaray'a gelişinden. Galatasaray'ı seçmesinin sebepleri nelerdi?
"Öncelikle Galatasaray'da olduğum için
çok mutlu olduğumu söylemek istiyorum. İlk buraya geldiğimde hatırlarsanız konuştuğumuzda da söylemiştim. Galatasaray'a gelmemin en büyük sebeplerinden bir tanesi çok büyük bir camia olması. Çok büyük kitlelere hitap etmesi, onun haricinde Haldun Bey'in etkisinin çok büyük olduğu orada konuştuğumuzda, bana yaklaşım tarzı, o da beni çok etkiledi, o yüzden bu sebepler birleşince Galatasaray'ı seçmem zor olmadı."

-Gelmeden önce İstanbul ile ilgili, Türkiye ile ilgili neler biliyordu ?
"Türkiye ligi ile ilgili, ülke ile ilgili bilgilerim vardı çünkü Galatasaray'da Elano Blumer olsun, geçtiğimiz
sezon Lincoln olsun bir çok Brezilyalı vardı. Diğer takımlarda oynayan bir çok Brezilyalı var ve onlarla konuşma fırsatı, onlardan bilgi alma fırsatı çok buldum. O yüzden hem ülke anlamında hem Türkiye ligi anlamında bilgim vardı."

- İstanbul'a geldiğinde inanılmaz bir taraftar topluluğu onu karşıladı neler hissetti o anda ?
"Hayatımdaki
çok önemli anlardan biriydi o bence tabiki mutlaka yeni bir transfer olarak geldiğiniz zaman bir taraftar kitlesinin beni karşılayacağını biliyordum ama o kadar çok tahmin etmiyordum. Bu da tabi ki bir futbolcuyu çok mutlu eder ve bende çok mutlu oldum. Biraz önce de söylediğim gibi hayatımda unutamayacağım anlardan biriydi."

-Kendisiyle ilgili biraz birşeyler anlatabilir mi bize ? Karakter yapısından bahsedebilir mi ? Jo nelere güler, nelere kızar ?
"Genelde
çok sakin bir insanım. Arkadaşlarımla yaşamayı seven bir insanım, futbol oynarken mutlu olurum saha içinde saha dışında da genelde sakin bir insanım. Çok uzun zamandır arkadaşlarımla beraber yaşıyorum. Onlarla olmaktan çok mutluyum."

-Ailesi Brezilya da mı şimdi ?
"Ailem Brezilya'da biraz öncede söylediğim gibi burada arkadaşlarımla yaşıyorum. Bazı arkadaşlarım gelip burada beni ziyaret ediyorlar."

-Biz geçtiğimiz haftalarda Elano'ya Brezilya'yı sormuştuk, ülkesini anlatmasını istemiştik. Birazda Jo'dan dinlemek istiyoruz Brezilya'yı. Kendisi ülkesiyle ilgili neler söyleyebilir ?
"Her Brezilyalı'nın söyleyeceği gibi Brezilya mükemmel bir ülke, yaşamayı seven insanlar
topluluğu diye adlandırabilirim. Bence mutlaka bazı bölümler tehlikeli ama genel olarak dünyanın en güzel ülkelerinden bir tanesi."

"YAPTIĞIM DANSI BİLMİYORUM"

-Geçtiğimiz hafta maçta attığı golden sonra bir samba dansı yaptı. Gerçekten taraftarlar bununla ilgili çok mesaj atmışlar bize bu samba danslarının devamı gelecek mi seviyor mu dans etmeyi ?
"Gol attıktan sonra yaptığım dans aslında samba değildi. Bir gün televizyon izlerken bir Türk kanalında gördüm o dansı bilmiyorum, Türkler'e özgü bir dans mı ama
çok hoşuma gitti öyle bir dans yapma isteği duydum onun haricinde ne tür olursa olsun dans etmeyi çok seven bir insanım."

-Takip ettiği izlediği müzik kanalları var mı, Türk müziklerini dinledi mi ?
"Genelde ben müzik dinlemeyi
çok seven bir insanım. Sadece Brezilya müzikleri değil evdeyken MTV'yi açıyorum orada bir çok müzik dinleme şansım oluyor onun haricinde Türk kanalları da öyle genel olarak müziği seven bir insanım."

-O zaman en sevdiği şarkıyı soruyoruz.
"Bazı şarkıları söylesem anlamazsınız çünkü Brezilya müzikleri. Onun haricinde Chris Brown'ı genelde ipod'umda dinliyorum ama genel olarak Brezilya müzikleri dinlemeyi seviyorum."

-Jo'nun futbol dışında ilgilendiği takip ettiği bir spor var mı ?
"Seyretme anlamında basketi
çok seviyorum küçüklükten beri boyumdan dolayı bir basketçi olabilir miyim diye bakıyordu herkes ama sonra futbolcu oldum oynama anlamında en iyi yaptığım spor futbol diğer sporları yapamıyorum."

-Futbola nasıl başladı?
"Kardeşim
futbol oynarken onu seyretmeyi çok seviyordum. Ondan sonra kendim de 6 yaşında başladım. Salon futboluyla başladım ondan sonra bugüne kadar devam ettim."

-Hayallerini hedeflerini sormak istiyorum ama futbol dışında. İlerleyen yıllarda Jo nasıl bir hayatı olsun istiyor ?
"
Futbolun dışında en büyük hayalim aslında pek hayal diyemem şu anda yapıyorum zaten Brezilya'daki yardıma muhtaç insanlara yardım etmek. Genelde arkadaşlarımla, Brezilya'daki diğer futbolcularla maçlar düzenliyoruz. O maçın geliri mutlaka çocuklara, kanser hastalarına gidiyor onun için en büyük hayalim ve yaptığım şey bu."

"DÜNYA KUPASI'NDA OYNAMAK İSTİYORUM"

-Peki futbolda hedeflediği şeyler neler?
"Tabiki her
futbolcu gibi bende başarılı olmak istiyorum, şampiyonluklar yaşamak istiyorum. Şu an oynadığım kulüp olan Galatasaray'da da şampiyonluklar yaşayıp, çok başarılı olmak istiyorum. Hayallerime gelince tabi bir Dünya Kupası'nda oynamak en büyük hayallerimden bir tanesi."

-Milan Baros artık sahalara dönüyor. Onun dönmesiyle beraber rekabet oluşacak. Neler söyleyecek bununla ilgili?
"Milan Baros'un aramıza dönmesi beni de, arkadaşlarımı da, hocamı da
çok mutlu edecektir. Çünkü her pozisyon için birkaç tane alternatif olması daha iyi. O yüzden bende çok mutluyum onun dönmesinden."

- Rekabet Jo'yu hırslandırır mı peki?
"Tabiki böyle bir
rekabet beni daha fazla hırslandırır, daha fazla motive eder. Az öncede dediğim gibi takım içinde çok iyi olur. Çünkü bireysel olarak bakmamak lazım. Burada takımın başarısı önemli. Zaten takım kazandımı, herkes kazanmış oluyor. Milan Baros'un dönmesi hem beni, hem takım arkadaşlarımı çok mutlu edecektir.."

-Peki Galatasaray'da 32 numaralı formayı giyiyor. Bir sırrı, bir önemi var mı bu numaranın?
"Manchester City'de oynarken 14 numaralı
formayı giyiyordum. Ondan sonra ordaki menajerimle konuştuğumda 32 numaralı formayı Tevez giyiyor, çok golcü oyuncu kendisi. O yüzden Galatasaray'da 32 numaralı formayı giyersem belki banada aynı şansı getireceğini düşündük ve böyle bir karara vardık. Şu ana kadar da gayet mutluyum 32 numaralı formadan."

-Hayatında en önemli golü diyebileceği bir golü var mı?
"Öncelikle
çok mutluyum hayatım boyunca, kariyerim boyunca bir çok gol attım. Çok önemli gollere imza attım. Derbilerde attığım goller var, onun haricinde şampiyonluğa giden yolda attığım goller var. Ama en unutamadığım gol ilk profesyonel olduğum zaman Corintihias'ta attığım goldür."

İLK MAÇI TÜRKİYE'YE KARŞI

-Milli Takım'daki ilk deneyimi bildiğim kadarıyla Türkiye'ye karşı olmuş doğru mu?
"Evet. Sizinde dediğiniz gibi Milli Takım'la ilk
maçım 2007'de Türkiye'ye karşı oldu. Yanılmıyorsam berabere bitti. Çok güzel bir tesadüftü benim için."

-Jo geçtiğimiz günlerde reklam yıldızı oldu. Reklam çekimlerine katıldı. Nasıl geçti reklam çekimleri?
"Benim için
çok güzel bri tecrübe oldu. Brezilya'da da bu tip reklamlara katıldım. Tabi benim için daha kolaydı. Sonuçta konuştuğum dil Portekizce. Ama burada gelişimin 3 hafta sonrası gerçekleşti bu reklam, Türkçe konuştum, Türkçe konuşmaya çalıştım. O yüzden hem biraz zor geçti, hemde yorucu geçti. 12 saat sürdü çekimler. Çok güzel bir deneyimdi."

-Peki öğrendiği Türkçe kelimeler var mı?
"Daha önce oynadığım ülkelerde İngiltere olsun, Rusya olsun mutlaka birazcık kelimeler öğrendim. Burada da mutlaka
çok zor dil ama okuyarak, tekrar ederek bazı kelimeler öğrenmeye çalışıyorum."

-Bize birkaç kelime söyleyebilir mi?
"Hayırdır, sağol. Sadece bildiğim kelimeler bunlar.."

-Taraftarlardan gelen sorular var. Ama en çok sorulan sorunun ilki  Jo'nun önümüzdeki yıl Galatasaray'da kalıp kalmayacağı.
"Dürüst olmam gerekirse ben böyle bir
ortam beklemiyordum. O yüzden çok mutluyum. Şu anda burada olduğum zaman kendimi evimde gibi hissediyorum. Türkiye'deyken kendimi evimde gibi hissediyorum ve çok mutluyum. Ama sizinde bildiğiniz gibi Mayıs ayına kadar bir kontratım var. Kontratım bittikten sonra iki kulüp karşılıklı otururlar. Başkanımız olsun, Haldun Bey olsun, konuşulur, görüşülür. Ondan sonra bir karara varılabilir. Benim kendi fikrim Türkiye'de çok mutluyum ve uzun yıllar kalmak istiyorum."

-Taraftarlardan gelen bir diğer soruda Elano'yla ilgili. Elano'yla aralarındaki diyalog nasıl, sürekli görüşüyorlar mı diye sormuşlar ?
"Elano, gerçekten benim için
çok önemli bir insan. Kendisini Brezilya Milli Takımı'ndan tanıyorum. Manchester City'de biliyorsunuz beraberde oynadık. Bana çok yardımcı olan, devamlı benim yanımda olan, çok iyi bir karaktere sahip bir arkadaşım."

"SÜRPRİZLER OLABİLİR"

-Taraftarlar demişki Manchester City'de oynarken bir ara saçlarını örmüş. İmajını soruyorlar, tekrar saçlarını örecek mi diye?
"Biraz daha ilerleyen zamanlarda değişik bir saç stili yapacağım. Ondan kimsenin şüphesi olmasın.  Saçıma
çok ilgi gösteren bir insanım, bunuda ilerleyen günlerde farklı bir stille göstereceğim."

-Sürprizler olacak yani ?
"İlerleyen günlerde olacak."

-Peki en sevdiği film?
"Rocky serisi. Özellikle Rocky 4'ü
çok seviyorum. Film seyretmeyi çok seven bir insanım. Bir çok film seyrettim ve seyrediyorum. Ama beni en çok etkileyen filmlerden biri oydu."

-Türk yemekleri hakkında ne düşünüyor?
"Türk yemeklerini
çok seviyorum. Genelde zaten çok fazla yemek seçmeyen biriyim. Birçok farklı mutfakta yemek yemeyi seviyorum."

-Peki taraftarlar Galatasaray'ın son durumunu değerlendirmeni istiyor?
"Tabiki şu an gösterdiğimiz iyi bir
performans var. Lig'de birinci sıradayız. Sadece ben değil, takım olarak çok mutlu herkes bu durumdan. Şimdi artık önemli olan birinciliği koruyup, şampiyonluğa gitmek istiyoruz."

-Son olarak taraftara ne söylemek ister?
"Her zaman olduğu gibi, ilerleyen zamanlarda da bizi desteklesinler. Çünkü hem ben, hem takım arkadaşlarım onları mutlu etmek için elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz."


05.03.2010
Kaynak : Dikmenspor


"G.Saray, Avrupa'nın en iyi takımlarından"
Galatasaray'ın Avustralyalı defans oyuncusu Lucas Neill, Türkiye'nin kaliteli bir lige sahip olduğunu söyledi.

Lucas Neill, Galatasaray Kulübü'nün aylık resmi yayın organı Galatasaray dergisinin Mart sayısında yer alan röportajında, Avustralya'daki İtalyan, Hırvat etkisi gibi Türk etkisinin de bulunduğunu ve bu nedenle çocukluğundan itibaren Türk futbolu ve tarihiyle ilgili bilgileri bulunduğunu kaydederek, şöyle dedi:

''İtalyan ligi olsun, Türk ligi olsun önemli maçlardan haberimiz oluyordu. Ayrıca Blackburn Rovers'da Gençlerbirliği'ne karşı UEFA Kupası maçı oynadım ve o dönem çok teknik bir takımla karşılaşmıştık. Beş sene boyunca Graeme Sonunes ve Tugay Kerimoğlu ile defalarca Türkiye ligini konuştuk. Şimdi buradayım ve o kaliteyi görüyorum. Gerçekten çok teknik bir lig. Sürat olarak Premiere Lig kadar hızlı değil. Bana anlatılanlarla, şu an yaşadıklarım arasında çok büyük fark yok. Taraftarlar takımlarına çok bağlılar. Bana söylenildiği gibi kaliteli bir ligdeyim.''

-''TEKLİF ALINCA HEYECANLANDIM''-

Sezon başında Galatasaray'dan kendisine transfer teklif geldiğinde heyecanlandığını, ancak çocuklarının henüz küçük olmaları nedeniyle bu transferin gerçekleşmediğini anlatan Neill, ''Galatasaray'a gelmek için kimseye sormaya veya kimsenin telkinine ihtiyaç duymazsınız. Ama çocuklarım çok küçüktü. Aynı teklif Ocak ayında da gelince kabul ettim. Burada değinilmesi gereken, Galatasaray gibi bir kulübün ilk kez kapıyı çalması. Burada olmamda en çok bu etkili oldu. Galatasaray, Avrupa'nın en iyi takımlarından. Galatasaray dışında, Türkiye güzel, iklimi çok elverişli ve güvenli bir ülke. Hem kendimin, hem de ailemin keyifle yaşayabileceği bir ülke diye düşündüm. Şu ana kadar da yanılmadığımı görüyorum'' ifadelerini kullandı.

Neill, sarı-kırmızılı formayı birlikte giydikleri vatandaşı Harry Kewell'ın iyi bir arkadaşı olduğunu dile getirirken, ''Kewell çok iyi bir profesyonel. Antrenmanlarda çok iyi çalışır. Ben de aynı şekilde antrenmanlara çok önem veririm. Çünkü kaybetmekten nefret eden bir insanım. Bu duygu ikimizde de var. Hatta bu duygu tüm takımda var. Bunda teknik direktörümüz Frank Rijkaard'ın etkisi çok büyük'' şeklinde görüş belirtti.

İçindeki futbol sevgisine de dikkati çeken Avustralyalı oyuncu, kariyerini Galatasaray'da sürdürme isteğini aktarırken, ''Futbol benim hayatım ve bu oyun benim içimde var. Futbolu bıraktıktan sonra da yapacağım işin içinde futbol olacaktır. Şu anda ise Galatasaray'la 1,5 yıllık kontratım var. Eğer vücudum müsade eder, yönetim de benimle devam etmek isterse, İstanbul'daki hayatım sürebilir'' diye görüşlerini aktardı.

-''KULÜP ORGANİZASYONU ÇOK ÜST DÜZEYDE''-

Lucas Neill, Galatasaray'da kulüp organizasyonuna övgülerde bulunurken, sözlerini şöyle tamamladı:

''Galatasaray'ın kulüp organizasyonu olarak çok üst düzeyde olduğunu gördüm. Çünkü 20 milyon taraftarı olan bir kulübü yönetmek hiç kolay değil. Kişisel bazda başkanımız Adnan Polat ve Haldun Üstünel'den bahsetmek istiyorum. Gerçekten işlerini çok iyi yaptıklarını düşünüyorum. Galatasaray'da olmamın en büyük sebebi Haldun Bey'dir. Ben Galatasaray'a gelince bir aile ortamıyla karşılaştım. Biz, sahaya çıkıyoruz ve göz önündeyiz. Fakat biz sahaya çıkana kadar, bizim için çalışan insanlar var ve herkes Galatasaray'ın başarısını istiyor. Bunu hissedebiliyorsunuz. Bir noktada herkes bu başarıyı paylaşıyor. Kimse ön plana çıkma peşinde değil. Bu yüzden Galatasaray, Türkiye'nin en büyük kulübü.''


05.03.2010
Kaynak : AA


G.Saray'da izin günü
Turkcell Süper Lig'de haftayı 4-1'lik Kasımpaşa galibiyetiyle kapatan Galatasaray, dün yaptığı çalışmanın ardından bugünü izinli olarak geçirdi. Sarı-kırmızılı takımda oyunculara bir günlük izin verilirken, Eskişehirspor maçı hazırlıklarına yarın sabah basına kapalı olarak gerçekleştirilecek antrenmanla devam edileceği belirtildi.
02.03.2010
Kaynak : AA


Arda'nın golü ona hediye

Galatasaray'ın Kasımpaşa karşısında aldığı 4-1'lik farklı galibiyette takımını 29. dakikada 1-0 öne geçiren Arda Turan bu golü sevgilisi oyuncu Sinem Kobal'a armağan etti.

Golün ardından tribünde kendini destekleyen Sinem Kobal'a koşan ve elini kalbine götürerek bir işaret yapan milli futbolcu gol coşkusunu bu şekilde yaşadı.

Genç oyuncu Sinem Kobal'ın da tribünde 90 dakika boyunca heyecanlı olduğu dikkatlerden kaçmadı.

28.02.2010
Kaynak : Dikmenspor


"İçimde gol atamamanın bir burukluğu var"
Giovani dos Santos Süper Lig'de Galatasaray'ın Kasımpaşa'yı 4-1 yendiği maçtan sonra yaptığı açıklamada, "Annem ve babam beni tebrik etti. Telefonda onlarla konuştum. İspanya'da bizim maçlarımızın çoğu yayınlanıyor ve onlar da izliyor. Kendimi saha içinde her geçen gün biraz daha iyi hissediyorum. Sakatlıktan sonra yavaş yavaş form buluyorum ama her maç daha iyi oluyorum. Tabii ki içimde gol atamamamın verdiği bir burukluk var ama önemli olan takımın maçı kazanması ve bunda benim katkımın olması. Ben her geçen gün daha iyi hissediyorum daha yüzde yüz hazır değilim. Gerek tüm takım ve gerekse taraftar bugün çok önemli bir iş başardı." ifadelerini kullandı.


28.02.2010
Kaynak : Dikmenspor


Kırmızı ve Jo!
Turkcell Süper Lig'de 23. haftanın son maçında Ali Sami Yen'de Galatasaray'a konuk olan Kasımpaşa mücadelenin 81. dakikasında zor anlar yaşadı.

Sarı-kırmızılı takımda defansın arkasına sarkan Jo'yu çekerek indirmek isteyen Koray Avcı hakem Mustafa Kamil Abitoğlu tarafından kırmızı kartla cezalandırıldı.

Ceza sahası içinde yapılan bu faulle kazanılan penaltıyı Jo gole çevirdi ve Galatasaray maçın 83. dakikadasında 3-1'lik üstünlüğü yakaladı.

28.02.2010
Kaynak : Dikmenspor


Abdul Kader Keita'dan olağanüstü gol!

Galatasaray ile Kasımpaşa takımlarının Ali Sami Yen'deki randevusunda futbolseverler bir golle adeta mest oldu.

Sarı-kırmızılı takımın Fildişi Sahilli oyuncusu Abdul Kader Keita 74. dakikada Kasımpaşa ceza sahasının dışında seken topa gelişine müthiş vurdu.

Kasımpaşa kalecisi Murat bu yarım vole karşısında çaresiz kaldı. Fildişili oyuncu golden sonra takla atarak golünü kutladı.

Fenerbahçe'nin İstanbul Büyükşehir Belediyespor ile Atatürk Olimpiyat Stadı'nda sarı-lacivertli takımın tek sayısını çok klas bir golle kaydeden Alex de Souza'dan sonra Keita da haftanın güzel golleri listesinde Alex'e eşlik etti.


Kaynak : Dikmenspor28.02.2010
 
 
  Bugün 32533 ziyaretçikişi burdaydı! Dikmenspor tasarlayan:www.anadolufrm.com iyi günler  
 
I love Google :) Stemap Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol